Ana içeriğe atla

Ask'ta Yarin Yoktur Sevgili!!!

Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...

Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar. İnsan korkusuz olur, daha derinden anlamaya başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ta ortasında.

Hindistan’da Ganj Nehri’nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... New York’ta, bir sokakta, kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...

Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...

Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun âşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...

Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...

İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır. Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır... Bazen denizler, kıyılar çeker insanı. İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu. Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara... Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi...

İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler, kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu...

Birazdan sabah olacak... Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular başlayacak... Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım...

Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış. Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını, cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek...

Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak...

Aşkta yarın yoktur sevgili...


Cezmi Ersoz

Yorumlar

kardelenim77 dedi ki…
SEVMEK SEVİLENE YAPILAN EN BÜYÜK DUADIR; YAĞMUR TOPRAĞIN GÜNEŞ GECENİN DUASIDIR. BİZİM DUAMIZ SEVDİKLERİMİZİN HEP MUTLU OLMASIDIR.HAYIRLI CUMALAR...
İYİ GECELER CANIM..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayirli Ramazanlar

Sukurler olsun bir ramazan ayina daha ulasmis bulunuyoruz, bu ayin tum insanlara hayir getirmesini temenni ederim, insallah bu ayla gelen guzellikler bizi , bizde bu guzellikleri terk etmeyiz, elimizde - kalbimizde tutmayi basarabiliriz. Tahminimce su anda da oruc rehaveti cokecek bloglara :) yada en azindan bana zaten bana coken rehabet kalkamiyor bir turlu uzerimden, o nedenle cokecegide cok net :) 30 40 derece sicaga gogus germek oruclu halde hicte kolay olmuyor tahmininizce, ama seviyorum bu ayi. Tekrar tum guzellikler gonlunuzden eksilmesin diyerek sevgilerimi gonderiyorum herkese.

Cikolatali Puding

MALZEMELER: 4 yemek kaşığı un 4 yemek kaşığı kakao 4 yemek kaşığı şeker 4 su bardağı süt 1oo gr kahve aromalı çikolata HAZIRLANISI: Küçük bir tencereye çikolata hariç tüm malzemeyi koyalım ve soğukken karıştıralım. Orta hararetli bir ateşte pudingimizi sürekli çırpma teliyle karıştırarak pişirelim. Kaynama noktasına yaklaşırken çikolatalarımızı küçük küçük kırıp içerisine atalım ve iyice karıştırarak eritelim. Puding kıvamı koyulaşınca ateşten alalım ve çırpma telimizle 5 dakika havalandırarak devamlı çırpalım. Ardindan dilerseniz kadehlere bolerek dilerseniz icerisine biskuvi koyarak iki katli yaparak borcama yayabilirsiniz.

ICIMDEKI UMUTLARIM I!!!

Tuketmesek herseyi, soludugumuz havadan, yedigimiz as'a kadar, tadi damagimizda kalsa her sevginin, her canlinin, her varligin, her askin, her as'in, her seferinde ayni heyecani duysak yuregimizde, sevgimizi versek, yerdeki karincadan, gokteki yildizlara kadar her can'a, gozlerimizdeki isik hic sonmese, hep umut dolu baksa, gunluk olmasa heveslerimiz, tadini cikara cikara yasasak, icimize sindirsek, solusak, hissetmemizle unutmamiz bir olmasa, her an'in tadini yillara bolsek, bir yolda yurudugumuz insanlara, can yoldasim diyebilsek, hep umut etsek, umitle beklesek, hasretle sarsak, heyecanla tadina baksak, sonra saklasak yarinlara, yeni umutlara, umudumuzu bir etsek, bir umuda saklasak, bolussek, sonra birlikte diledigimizce yasasak? Daha guzel olmazmi dunya o zaman, insanlar daha candan davranmazmi birbirine, yuregimizden kinleri, fesatliklari, sokup atmazmiyiz o zaman, zaten kendiliginden cekip gitmezmi kotulukler ustumuzden? Bir kez daha baksak can yoldasimiza, yanim